Bölüm 24: Hesaplaşma



Keyifli okumalar.

--------------

Başkent, lamba ışığının düştüğü gece esnasında.

Masa bir yığın evrakla dolup taşıyordu, bir telaşeyle çalışırken Yan Xiaohan’ın başı onların arasına gömülmüştü. Tepsideki congee soğuyalı çok olmuştu. Yaşlı bir kahya kapının dışında epey süre tereddüt etti, en sonunda kendini hazırladı ve elinden geldiği kadar sessiz bir şekilde içeri girdi. 

“Efendim, bütün gün boyunca okudunuz. Gelin de gözlerinizi dinlendirin artık ve biraz bir şeyler yiyin.”

Yan Xiaohan hareket etmedi. Son birkaç satırı da yazdığında, fırçasını bir yana attı ve bileğini ovuşturdu. Miskin bir edayla sandalyesine yaslandı, uzun ince üst bedeni uzunca bir nefesi verirken yay biçiminde büküldü. “Pekala. Nihayet bununla uğraşmayı bitirdim.”

Konuşmayı ancak bitirmişti ki, ansızın başını bir tarafa çevirdi ve hapşırdı.

Kahya panik yaptı. “Oh hayır, sorun nedir? Kesinlikle üşütmemelisiniz… Birinin size bir kase zencefil çorbası pişirmesini sağlayacağım.”

Yan Xiaohan burnunu buruşturdu ve ona elini salladı. “Boş yere büyük bir yaygara koparıyorsun. Ben iyiyim.”

“Buna sık sık ‘tek seferde bir düşünme, ikinci seferde bir lanetleme ve üçüncüde bir anımsama’ derler,” dedi kahya bir tebessümle. “O halde, biri sizi düşünüyor.”

Bunu söylemesiyle, Yan Xiaohan’ın tekrar hapşırması bir oldu.

[Ç.N: kfjkgjhgh acaba kim lanet ediyor sana ehem ehem. :d]

“...Gidip size bir çorba getireyim.”

Yan Xiaohan kahkahasını bastırdı. “Boş ver, geri dön. Bu sadece normal değil mi?”

Kahya başlangıçta bunun nasıl “normal” olduğu hususunda kafası karışmıştı, yalnız kısa bir müddet sonra farkına vardı. Gözlerini diğerinin yüz ifadesinde tutarak, buna ayak uydurdu. “Marki belki de Yan Eyaletine vardı ve aklı sizdeydi, Efendim. Yersiz konuştuğu için bu yaşlı köleye af buyurun, fakat tüm gün boyunca ve gecenin bir yarısına kadar çalışıyorsunuz. Bu sağlığınız için hakikaten iyi değil. Marki burada olsaydı, böylesine, sanki hayatınız buna bağlıymış gibi çalışmanıza katiyen müsaade etmezdi.”

“Hm?” Yan Xiaohan alayla kaşlarını kaldırdı. “Demek öyle… Madam daha eşiği geçmedi, ve sen şimdiden onu beni ezmek için mi kullanıyorsun?”

Kahya onun kızgın görünmediğini ve küçümsemediğini -aksine epey keyifli olduğunu- görmüş, böylece cüretkarlaşmıştı. “Marki ve siz gelecekte karşılıklı saygı olan bir evliliğe sahip olacaksınız ve bir ömür boyu birbirinize destek olacaksınız. Sıcak mı yoksa soğuk olduğunuzu bilen ve size karşı düşünceli olan birisi var; bu nasıl baskı yapmak olarak dillendirilebilir?”

Bu yaltaklanan sözlerden, Yan Xiaohan’ın çehresinde bir sırıtış yayıldı ve yalnızca gülümsemeyi kestiğinde yeniden konuştu. “Yıl sonu hızla yaklaşıyor, ve çiftçi hane halklarının Yılbaşı hediyeleri vermek için peş peşe şehre geldiğini gördüm. Jing Ning Markisi bu yıl kuzey sınırında kutlama yapıyor, ve orası daha da soğuktur, bu sebeple birkaç kalın kürk ve ipek seçip onları bir arabaya yükle ve ona gönder. İlaveten, bulmanı istediğim inşaatçılardan ne haber?”

Adam gideli daha birkaç gün bile olmamıştı ve belki de yol için götürdüğü kuru yiyecekler bitmemişti, lakin yine de ona hediye edecek bir şeyleri düşünüyordu. Hizmetkar, onun birini gerçekten sevdiği ve içinin şu anda yumuşadığı için, genelde oldukça ağır başlı olan Efendilerine aklen elveda dedi. Sevecen ve özenliydi ve adamı tek başına bırakamazdı.

Kahya yanıtını seslendirirken, kendi kendine Yan Xiaohan’ı güzelleştirdi. “Doğru. Hepsini buldum, ancak büyük bir şeyin yapılmasına gerek olmadığı için, sadece birkaç usta bunu bitirmeye kafi olacaktır. Sadece tarif ettiğiniz havuz şematik bir çizim icap ediyor, ve malzemelerin satın alınması gerekiyor. Taslakları memnun edici bulduğunuz vakit, yavaş yavaş üzerine çalışmaya başlarlar.”

“Ağırdan almak iyidir, sadece 12 Şubat’tan önce bunun bitmiş olması gerekiyor,” dedi Yan Xiaohan. “Hepiniz bu günlerde biraz fazla çalışıyorsunuz. Gerekli olan her şeyi satın almak için para çekmekte çekinme. Eğer Ying Dükü Malikanesinden kimse gelmezse, ne yapılacağını görüşmek amacıyla Ayinler Bakanlığının görevlilerine gidebilirsin.”

Fu Shen’in gidişinden beri, Yan Xiaohan’ın ele almak durumunda olduğu şeylerin sayısı birden artmıştı. Doğrusu, Fu Shen buraya gelmeden evvel, yaşamı hep böyle olmuştu. Özenle bakılması gereken hasta birinin evine eklenmesinin ardından, her halükarda Yan Xiaohan ona münasip bir bakımın verilmeyeceğinden korktu, ve tüm bu devamlı işlerin Fu Shen’in sağlığına deri kavuşmasını aksatmasını istemiyordu. Bir sürü işi durmadan ertelemişti, ta ki şimdiki zincirleme kazaya neden olana kadar.

Fu Shen’in Yan Malikanesinde kalması süresince, Yan Xiaohan esasen hiçbir şekilde bir geceliğine başka bir yerde yatıya kalmamıştı ve saray çağrılarından başka hiçbir sosyal etkileşimde bulunmadı –görevinden feragat ettikten sonra, derhal eve döner, ardından yemeğini yemesinde ve ilacını almasında ona eşlik ederdi, bahçede uzuvlarını egzersizle çalıştırırken ona dayanak olur ve banyo yapıp yıkanırken ona göz kulak olurdu. Farklı odalarda kaldıkları halde, uyumadan önce ona bir göz atmak maksadıyla Fu Shen’in yatak odasına girmesi gerekiyordu ve sonra gitmek için diğeri uykuya dalana kadar beklerdi… Bu meselelerden bazılarını hizmetçiler hakikaten halledebilirdi, bazıları da hiç yapılmayabilirdi. Yalnızca Yan Xiaohan, Fu Shen’in Jing Ning Markisi Malikanesinde ne tür bir yaşam sürdüğüne bizzat şahit olmuştu, Fu Shen’in daha fazla zorluğa katlanmasına müsaade etmeyecekti. 

Bu adamın sırtını uzak mesafelere doğru geri çekilirken defalarca kez izlemişti ve gayet iyi biliyordu ki kalması için onu zorlayamazdı. Fu Shen şu anda hareket edemiyordu; yeniden gitmeyi istememesini sağlamak adına, şimdi onu tek bir sefer zorlamaya çalışamaz mıydı?

Bugünlerde ele aldığı şey resmi işlerine ilaveten, birkaç şahsi meseleydi. Bunlardan birisi, Wei Xuzhou uzunca bir vakittir araştırmaya devam ettiği kesik kollu söylentisi idi, diğeri ise Fu Shen’in suikast girişimindeki asıl hakikat idi. İkincisi için İmparator zaten Üç Hukuk Departmanı’na sıkı bir soruşturma yürütmesi emrini vermişti ve iki aydan sonra Departmanlar dün itibariyle davanın kapandığını beyan ettiler. Yan Xiaohan’da açıklamaları iyice inceledi ve tamamen saçmalıktan ibaretti. Adalet Bakanlığı'nın Büyük Yargıcı, tek nedeni “muhafızların kusuru” olarak verdi; bölgesel görevlendirilmek suretiyle atanmış yüksek rütbeli memurların gözaltına alınmasını takiben, birkaç Tatar casusunu açığa çıkardılar, onlardan bir itiraf aldılar, ardından da bütün suçu doğu Tatarlarının üstüne attılar ve davanın kapatıldığını bildirdiler.  

Elçi’nin pusuya düşürülmesini kimin teşvik ettiğine, kaya kaymasına sebebiyet veren barutun nereden geldiğine, suikastın kurbanının doğu Tatarlarından küçük oğul olan Prens mi yoksa Fu Shen mi olduğuna gelince… bunların hepsi henüz yoğun bir sis bulutunun altında kalan meselelerdi.

Üç Departmanın yetkili başkanları birbirleriyle üstü kapalı(sözsüz) bir anlayışa sahipti ve hepsi de hadiseye büyük bir uğraş vermeye gönülsüzdü, kuvvetle muhtemel olarak İmparatorun evlilik yaptırımından Fu Shen’e karşı kaygılarını fark edebiliyorlardı.Yalnızca Sağ İmparatorluk Sansür Bürosunu² denetleyen Gu Shanlu adlı bir kişi, davanın şüphe uyandırdığına ve durmaksızın etraflı bir soruşturma talep edildiğine dair kendi kanısında ısrar etti, lakin dava çoktan tutanak tutan İmparatorluk Hadımağası tarafından kayda geçirildiğinden dolayı, İmparatora yaptığı önergeleri hiçbir şekilde Kutsal Olan’ın gözleri önüne geçmedi.

Yan Xioahan bunu araştırmak için Uçan Ejderha Muhafızını açıkça faaliyete geçirmedi. Bunu sinsi bir şekilde yapmak için daha fazla çaba sarf etti, ama elde edilen sonuçlar çok azdı. Bu, Uçan Ejderha Muhafızına karşı devamlı olarak tutucu bir korunmaya sahip olan Kuzey Yan Ordusu ve Fu Shen’in gizli bilgileri ile ilişkili olduğu için, adamlarının herhangi bir işe yarar bilgiyi keşfetmesi çok zordu. Bu iki aydan elde edilen yegane kazanç, atlı sınır eşkiyaları ile Tong Eyaletinin ordusu arasındaki gizli bir bağlantı için çekilen bir “çim yol” kazımıydı. 

“Çim yollar”, adından da anlaşılacağı üzere, “resmi yolların” zıttıydı, ve askerler ile sivil tüccarlar arasındaki gizli alım satım işlerine atıfta bulunuyordu. Tüccarlar çeşitli bölgeler arasında gider, ordu onlardan ilaç ve yiyecek satın alır ve yabancılar da ateşli silahlarla kılıçlar alırlardı. Hatta birisi savaş atları karşılığında, yiyecek, çay yaprakları, tuz ve diğer şeyleri takas etmek için doğu Tatarlarını ve Han birliklerini bile manipüle ediyordu.

İlk başlarda “resmi yollar” vergilerin aşırı yüksek olmasıyla, bir süreliğine açılır bir süreliğine de kapanırdı –“çim yollar” bu elverişli zamanda peyda oldular ve yasaklara karşın varlıklarını devam ettirdiler. Büyük Zhou’nun sınırındaki her yerde bir savunma ordusu olduğu gibi, en az bir “çim yol” olduğunu söylemek abartı olmazdı.

Baturun, Tong Eyaletinin en kuzey noktasındaki Mavi Kum Geçidi aracılığıyla, sahiden bir “çim yol”dan içeri sızdığı farz edilirse, pusu koşullarına göre en büyük zanlı Eyaletin savunma ordusu olurdu.

Fu Shen’in söylediklerine dayanarak, İmparatorun casusu Kuzey Yan’da ki yüksek rütbeli bir subaydı. Tong Ordusu, uzun bir zaman evvel Demir Süvariden bir kolu olarak ayrılmıştı ve Kuzey Yan’ın batı çevresi ile yakından bağlantılıydı; Yuan Eyaleti bölgesi ile.

O şahsın aslında kim olduğunu Fu Shen çoktan çözmüş olabilirdi. Bununla birlikte Yan Xiaohan’ın çok fazla ayrıntıyı bilmesine lüzum yoktu; Kuzey Yan kapsamındaki bir mesele elini sokamayacağı bir şeydi.

Fakat eğer ki Fu Shen onlarla başa çıkamazsa, o zaman bunun Fu Shen için mi yahut kendi şahsı için mi olduğu, kamuya açık mı yahut özel mi olduğu fark etmez; Yan Xiaohan ileri çıkıp bıçağa takviyede bulunacaktı. 

Evvelce bahsi geçen ikinci mesele hususunda, şaşırtıcı biçimde beklentilerinin bir hayli ötesindeydi. İlk kesik kollu söylentisi Fu Shen’in üvey annesi Leydi Qin’den geldi. Onun kızı Doğu Sarayında Veliaht Prensin Zevcesiydi ve ona gevezelik ettiği yastık muhabbeti³ vasıtasıyla, Prens, Yuantai İmparatorunun “yükünü hafifletmek” için bu evlilik yaptırımının onur kırıcı hilesiyle çıkageldi.

Daha fazla araştırılmasına hacet yoktu, çünkü biliyordu ki Leydi Qin’in Fu Shen’i sırtından bıçaklamak için kafayı yemesi, kendi öz oğlunun soylu unvanı miras almasını istemesinden daha fazlası değildi ve Fu Shen’in buna bir engel olacağından korkuyordu. İşte bu yüzden ilk adımı atmakta ve Fu Shen’in gelecek neslini bitirmekte acele etti.

Arka avludan gelen bir “yüz kızartıcı sır” sahtekarlığını oynayan bencil ve fesat bir kadın, Mahkemede ki bir durumu karıştırarak, güç bela Kuzey Yan’ın askeri liderliğinde bir devir değişiminin başlangıcı haline geldi.

Çok ironik. Çok aptalca.

Oysa ki Yan Xiaohan bu küçük parçayı ilk duyduğunda, olağan tatsız durumu çığ gibi büyüten bu söylentiyi nasıl başlattığı konusunda o kadar da öfkelenmemişti, daha ziyade bu, bir zamanlar mağaranın içinde Fu Shen’in ne kelam ettiğini getirmişti aklına: “Benim de bir annem yok.”

Annesi ölmüş olsa dahi, yine de umursamaz, gaddar üvey annesi tarafından eziyet görmek zorundaydı. Bunu nasıl başardı bunca sene? 

Yan Xiaohan Uçan Ejderha Muhafızları Genel Merkezinde bir müddet için kendini sakinleştirmek durumunda kaldı, sonra bir ast buldu ve ona talimat verdi. “Jing Ning Markisinin Fu Ya adında küçük bir erkek kardeşi var. Sıkça horoz dövüşlerine ve köpek yarışlarına katıldığını işittim – pek genç bir yaşta lakin şimdiden ahlaksız bir karakter. Majesteleri, Ying Dükü Malikanesinin çok fazla cesur olmasından pek hoşlanmıyor, ve Marki bana müsaade verdiği için, küçük kardeşine daha aşağı bir muamelede bulunamam.”

Astı cin gibiydi ve mesajı tam olarak anladı. “Bu ast anlıyor. Acaba onu derhal iktidarsız mı yapacağımı yoksa vücudunu yavaşça boşaltmak için bir ilaç mı kullanacağımı sormaya cüret edebilir miyim?”

“Aceleye lüzum yok.” Yan Xiaohan soğuk bir edayla kıkırdadı. “Bunu biraz sürdür. Unvan yeniden tedavüle çıkana kadar beklemek en iyisi olur. Bu yetkili, bundan mütevellit Fu ailesinden kimin “Ying Dükü” iki kelimesini taşıyacağını görmek istiyor.”

Leydi Qin insanlara zarar vermeye ve ailelerinin soylarını kesmeye düşkün değil miydi? O halde, ilk olarak bunun tadına varacak olan kıymetli oğlu olacaktı.

[Ç.N: Hrr kitaba reenkarne olup yicem şu intikamcıyı. ( •̀ ω •́ )y]

Varis Zevce Fu içinse, Yan Xiaohan ilk başta onu Fu Ya ile aynı tarzda halletmeyi planlamıştı. Fu Ting’in, Veliaht Prensin Esas Hanımının hayatı üzerine planlanmış bir teşebbüs olarak, uğursuz nesnelerle büyücülük yaptığına dair bir haberin Veliaht Prensin Doğu Sarayından çıkıvereceğini kim bilebilirdi? Tüm bunlar, meseleyi gün yüzüne çıkararak, sır verilecek kadar güvenilen hizmetçi bir kız tarafından ifşa edilmişti. Esas Hanım, onun Fu ailesinin bir parçası olduğuna itibar ederek canını bağışladı, ancak rütbesini kaldırdı ve onu tuhaf temizlik işleri yapmaya zorlamak ile cezalandırdı.

Veliaht Prens bir şaklaban olduğu halde, Esas Hanımı Cen aslında akıllı bir insandı. Ying Dükü Malikanesinin güncel durumunu bağımsız bir gözle seyrederken, Yan Xiaohan işinin onu için yapılmasından memnundu. Sonradan Leydi Qin bu çocuklarının karşılaştığı sona bir baktığı vakit, nasıl hissedecek? Diye düşündü kendi kendine, ve haz almıyor da değildi.

[Ç.N: Keser döner sap döner; gün gelir hesap döner, ve o sap sana girer. ¯\_(ツ)_/¯]

Yan Eyaleti şehri.

Fu Shen, Kuzey Sincan’a atalara tapınma adı altında geri dönmüştü lakin yine de Kuzey Yan’ın başkomutanı olarak henüz görevinden istifa etmemişti. Şehre girer girmez, o sırada onu ebediyete kadar bekleyen askeri birlikleri, Yan Eyaleti Valisinin Malikanesinde onu karşıladılar. Sınır dolaylarında devriye gezen birkaç yüksek rütbeli generalin haricinde, rütbeli generallerin geri kalanı bir sürü halinde Eyalete aceleyle geri döndüler. Nöbetleşe bir şekilde onun ve Yan Xiaohan’ın “birlikte saçlarını beyazlatmalarını” ve “yakında bir oğul doğurmasını” dileyerek, Jing Ning Markisini neredeyse tekerlekli sandalyesinden kalkacak hale gelir şekilde sinirlendirdiler. Bu büyük maymunlar grubu yarım gün süresince şamata yaptılar ve öfkeli bir şekilde rezil edilen, ardından Xiao Xun’a onları yarım li uzağa götürmesini isteyen General Fu tarafından kapıdan dışarı atılarak sonuçlandılar.

Öğleden sonra, Kuzey Yan Hekimi Du Leng, bacak yaralanmasını incelemiş, sonra da bir gülümsemeyle ona bakmıştı. “Tebri—”

“Teşekkürler.” Fu Shen tam o anda bir refleks yaptı. Suratı buz gibiydi.

Du Leng: “……”

Du Leng utançla öksürmeden ve sırıtışına mukayyet olmadan önce, iki kişi kısa bir müddet birbirlerine, biri büyümüş biri kısılmış gözlerle dik dik baktı. “Dediğim gibi; tebrikler Marki, yaralarınız güzelce iyileşiyor. Her kim sizi tedavi ediyorsa marifetli meşhur bir doktor olmalı. Kemiklerinizin çoğu iyice kaynamış ve kaslar güçleniyor… eğer yılın ilk yarısına kadar bunu devam ettirirseniz, tekerlekli sandalyeden kalkabilir ve normal bir insan gibi yürüyebilirsiniz.”

Fu Shen: “……”

Büyütülecek bir şey değilmiş gibi davrandı. “İyileşmem için ne kadar vakte ihtiyacım var?”

“Tamamen iyileşme imkansız,” dedi Du Leng sabırla. “İyileşme koşullarına istikrarlı bir şekilde bağlı olur ve size başta bahsettiğim yöntemi takip ederseniz, yüzde altmış ila yetmiş sınırıyla hareketlilik geri kazanılacaktır.”

Fu Shen belirsiz bir şekilde mırıldandı. Tek sözü, “Zahmetin için teşekkürler, Bay Du.” oldu.

Du Leng ayrıldıktan sonra, genç bir adamın bir kez daha kapıyı itip açarak içeri girmesi uzun sürmedi. Yaşça Fu Shen’den biraz daha büyüktü, yüzünde kibar ve nazik bir görünümle, yakışıklı ve göze çarpan bir gençti — bu Yan Xiaohan’ın görünüşte nazik olan maskesi gibi değildi, daha ziyade bir asilzadenin doğal duruşuydu. Fu Shen gelenin o olduğunu görmüş, sandalyeye işaret ederek, rahat bir nefesi bırakmıştı. “Gelmişsin, Qingheng. Otur. Son dönemlerde çok çalışıyorsun.”

Adamın ismi Yu Qiaoting, nezaket ismi Qingheng idi ve yetenekli bir kişi olmasının yanı sıra Fu Shen’in yakın arkadaşıydı. Fu Shen gittiğinden beri, Kuzey Yan Ordusunun işleri onun tarafından idare ediliyordu, çünkü eline yüzüne bulaştırması mümkün değildi.

Yu Qiaoting nasıl oturacak ruh halinde olabilirdi? Tam da Fu Shen’e uzanıp yakasından yakalayamamaktan nefret ediyordu. “Şu anda başkentin durumu nedir ve bu evlilik yaptırımı ne anlama geliyor?”

Fu Shen ona işlerin zorlu durumunu aktardı. Bunu dinledikten sonra, Yu Qiaoting’in surat ifadesi daha bile çirkindi. “İmparator cidden…” Diye konuştu kısık bir sesle. “tazı tavşanı yakalayıp ona getirir getirmez pişiriyor ve Çin Seddi’ni şahsen yıkıyor. Bu ona ne kazanç verecek?”

“O bir devletin hükümdarı. İşleri bizden farklı şekilde görüyor,” diye yanıtladı Fu Shen. “Şükür ki, gözündeki diken olarak sadece beni görüyor. Eğer bir gün Kuzey Yan’ı da bir diğeri olarak görürse, işte o zaman hakikaten herşey biter.”

Yu Qiaoting başını salladı. “Öyleyse, ne yapmayı planlıyorsun?”

“Ben mi?” Dedi Fu Shen esrarengiz bir şekilde. “Ben evleniyorum. Hala fermana baş kaldırabilecek ve bunu yapmayacak mıyım?”

“...Biliyoruz evleneceğini, şov yapmayı bırak. Diyorum ki… Kuzey Yan’ı Hanedana öylece teslim etmeyi ve İmparatorun dilediği gibi yapmasına izin vermeyi planladığını söyleme bana?”

Fu Shen’in cevap vermede yavaş olduğunu görünce, başka bir ima verdi. “İmparator gittikçe yaşını alıyor… geleceği düşünmelisin, Jingyuan.”

-----------

Bölümün sonu.

¹Asya’da bir anda hapşırdığınız zaman birinin arkanızdan sizi düşündüğü gibi batıl bir inanç varmış.

²İmparatorluk Sansür Bürosu’nun altında bir oluşum, dediğim büro sağ ve sol kollara ayrılıyor ve bunun altı olarak işliyor.

³Yastık muhabbeti/ pillow talk: Genellikle cinsel ilişki sonrasında iki cinsel partner arasında, genellikle sarılma, okşamalar, öpüşmeler ve diğer fiziksel yakınlıkların eşlik ettiği rahat, samimi bir sohbettir. Kynk: Wiki.

Fu Shen imparator olsa ne güzel olurdu, milletin ağzına verirdi. *Kırmızı biberi. :)

Çevirmen: BlackBerry

♡♡

Şu audio dramayı çıkarandan Allah razı olsun. :”)

Yorumlar