Önceki Bölüm
Sonraki Bölüm
Yazar.Hayatta Kalmanın Yolları'nda Avatar yeteneğini kazandırabilecek birkaç meslekten biriydi.
Bir yazar olsaydı garip mucizelerinden bazıları açıklanabilirdi.
1. Havari'nin dudakları incelikle büküldü.
“Yazar… Vahiy Kitabı'nın yaratıcısını mı kastediyorsunuz? Bildin. Doğru, Vahiy Kitabını yazdım. "
Bunu demek istemedim ama bu piç aniden saçma sapan konuşmaya başladı. Benim için bu mümkün olmayan bir gerçekti. Yoo Jonghyuk'a baktım.
[Özel beceri, Herşeyi Bilen Okuyucu'nun Bakış Açısı etkinleştirildi!]
[Yoo Jonghyuk karakteri şu anda Yalan Algılama Lv. 6 yeteneğini kullanıyor.]
Biliyordum. Titiz bir pislikti. Bir kez daha sordum, "Vahiy Kitabı'nı sen mi yazdın?"
"Evet. Aynı zamanda Vahiy Kitabının da tek sahibiyim. "
Kendinden emin bir şekilde kahkaha attı. Gerçekten mi? Bir kez meydan okuyalım.
['Yoo Jonghyuk' karakteri 'Yalan Algılama Lv. 6 yeteneğini kullanıyor'.]
[Yoo Jonghyuk karakteri ifadenin doğru olduğunu onayladı.]
…Ne? Bu adam doğruyu mu söylüyordu? Birden panikledim ve devrelerim karıştı. Nasıl düşünürsem düşünsem bu mümkün değildi.
Kafamdaki karışıklığı gizledim ve tekrar sordum, "Bahsettiğiniz 'vahiy' tam olarak nedir?"
"Zaten bildiğin halde neden soruyorsun? Gelecek hakkında harika bir destan. "
[Yoo Jonghyuk karakteri ifadenin doğru olduğunu onayladı.]
…Garip. Bununla ilgili bazı gerçekler var mıydı?
"Şimdi sıra sende. Benim ve elçilerin planını nasıl bildin? Sen de bir havari misin? "
Vahiyler Kitabını kendin yazmadın mı? O zaman bilmen gerekmez mi?
"Her şeyi bilen bir yaratıcı olmak eğlenceli mi?"
Ben soğukkanlılığımı yeniden kazanırken, o yavaşça bir kötü adam gibi kıkırdadı. Nasıl bakarsam bakayım, Hayatta Kalmanın Yolları'nın yazarı değildi.
Gerçekten Hayatta Kalma Yolları'nın yazarı olsaydı, bana bir metin versiyonu verdiğini bilirdi.
'Bu arada, ilginç. Seodaemun Hapishanesindeki kadının son havari olacağını sanıyordum ama senin gibi bir adam saklanıyordu ... "
"… Seodaemun hapishanesi mi?"
'Hmm, henüz bilmiyor musun? Ticaret yapalım. Gerçek kimliğinizi ortaya çıkarın. O zaman size biraz bilgi vereceğim. "
"Görelim? İstediğim bilgiye sahip olduğunu sanmıyorum. "
'Aşırı güçlenmiş olabilirsin ama bu benim gerçek vücudum değil. Biraz şanslıydın ... "
"Gelecekle ilgili bilgileri biliyorum."
Onu kasten böldüm. Şimdi Yoo Jonghyuk için biraz baharat serpmenin zamanı gelmişti.
Ayrıca senden çok daha fazlasını biliyorum.
[Yoo Jonghyuk karakteri, sözlerinizin doğru olduğunu onayladı.]
1. Havari'nin ifadesi sertleşti.
'Saçma sapan havlıyorsun. Senden daha çok biliyorum…"
O anda gözlerinde bir şey parladı.
"Bir dakika, belki?"
Bir şeyi fark ettiği an, ben de bir şey fark ettim. Bu adam, "o" muydu? Şu anda bildiğim beş gerçek vardı.
Birincisi, Hayatta Kalmanın Yolları'nı okumuştu. İkincisi, mesleği bir 'yazar'dı. Üç, Hayatta Kalmanın Yolları'nı yazan yazar değildi. Dördüncüsü, geleceği anlatan bir 'metin' yazdı. Beş, bilgisi sadece "biraz" doğruydu.
Hayatta Kalma Yollarının 3.149 bölümünü okudum.
Bildiğim kadarıyla, Hayatta Kalma Yolları popüler değildi ve yasadışı metin versiyonu da yoktu. Ama düşündüğüm adam oysa… Bu adamın bir 'metin' versiyonu olması ve Hayatta Kalma Yolları hakkında çok şey bilmesi anlaşılır olurdu.
Ağzımı açtım
"Başkalarını kopyalarken yaşamayı sever misin?"
"N-Ne?"
Gözleri sarsıldı. Hiç şüphe yoktu. 1. Havari oydu.
'Böyle yaşayacağını düşünmemiştim. Vahiy… Böyle yaşamak ister misin? Vahiy Kitabının yaratıcısı olma iddialarınızı düşündüğümde dişlerim birbirine gıcırdatmaya başlıyor. "
"Ne…?"
'Bu biraz tuhaf. Kullandığınız bilgiler yetersiz. "
Adam soldu.
"Böyle davranmayı bırakmanın zamanı gelmedi mi? Dünya böyle olmasına rağmen hala yapıyor musunuz? "
"Yoo Jonghyuk!"
Adam aceleyle Yoo Jonghyuk'a baktı.
"Yoo Jonghyuk! Benimle çalış!"
Aptalcaydı.
'Daha önce de söylediğim gibi, tüm vahiyleri biliyorum. Seni bu dünyada bu yolun sonuna sadece ben götürebilirim! "
[Özel beceri, Herşeyi Bilen Okuyucu'nun Bakış Açısı 2.aşaması etkinleştirildi!]
[Yüksek yorgunluk nedeniyle, Herşeyi Bilen Okuyucu'nun Bakış Açısı 2.aşamasını etkinleştiremezsiniz.]
Lanet olsun, şimdi mi?
"Dikkatli düşün! 46. senaryoyu tek başına kıramazsınız. Anna Croft ve Chalatustra'yı yenmek için benimle el ele tutuşmalısın! "
Bu pislik benim dediğim kelimeleri söylüyordu. Yoo Jonghyuk başını salladı.
"Vahiyleri hiç duymadım."
"Bu bir kehanet gibi! Benim niteliğimi göremiyor musun? Hatta "son" olduğumu söylüyor! "
['Yoo Jonghyuk' karakteri Bilgenin Gözleri Lv. 8!]
Yeteneğimi etkinleştirdim.
[Bu kişinin bilgileri 'Karakter Listesi'nde okunamaz.]
[Bu kişi 'Karakter Listesi'ne kayıtlı değil.]
Kahretsin, göremedim. Yoo Jonghyuk, Bilgenin Gözleri ile bir şeyi doğruladı ve bana baktı. Kesilen kafa konuşmaya devam etti.
"Öldür onu! Onun tehlikeli olduğunu bilmelisin. Senmişsin gibi davrandı ve gelecekte sana ciddi şekilde zarar verecek. Onu rahat bırakırsanız, ciddi bir kelebek etkisine neden olur ve tüm planlarınızı mahveder! "
Öfkelendim. Bu pislik benimle birlikte mi ölmek istedi?
"… Senin için de aynı değil mi?"
'Ben farklıyım! Yoo Jonghyuk, benimle el ele tutuşun. Sana bir yemin ya da ne istersen vereceğim! Sana asla ihanet etmeyeceğim! "
Güçlü bir şekilde söyledi. Yoo Jonghyuk durumu izledi ve ağzını açtı.
"Anlıyorum. El tutuşalım… ”
Bana baktığında hayat Yoo Jonghyuk'un gözlerine girmeye başladı. Kafasının içine giremediğim için deliriyordum. Yoo Jonghyuk kılıcını yavaşça bana doğru hareket ettirdi. 1. Havari bağırdıkça ivme kazandı.
'Devam edin ve öldürün onu! Öldür onu!"
"Biri peygamber, diğeri vahiy ..."
"Öldür onu!
Peok! Yoo Jonghyuk, 1. Havari'nin başını ayaklar altına aldı.
"Kuk ... ne?"
"Geleceği gerçekten biliyorsanız, o zaman size bir şey sormama izin verin."
"Ne?"
Bıçak boynuma doğru hareket etti. Yoo Jonghyuk aracılığıyla deneyimlediğim 'Tek Kılıç' şimdi bana doğru geliyordu. Bir acı hissettim ve boynumdan sıcak bir şey aktı.
"Hey! Ne yapıyorsun?"
Şaşıran Jung Heewon bu tarafa koştu. Elimi kaldırdım ve partiyi dizginledim. Gergindim ama burada Yoo Jonghyuk'u canlandırmak iyi değildi.
Yoo Jonghyuk 1. Havari'ye sordu.
"Sana soracağım. Bu adamı şimdi öldürecek miyim öldürmeyecek miyim? "
"Ne?"
"Geleceğin gerçekten bir ifşasını aldıysanız, seçimimi bileceksiniz."
… Bu piçin kötü bir alışkanlığı vardı. Bunu yine mi yapıyordu?
Havari'nin yüzü ıstırap içinde görünüyordu. Belki 'Çift Köprü'de de aynıydım. Şaşırtıcı bir şekilde cevap hızlı bir şekilde geldi.
'Elbette onu öldüreceksin! Bunu yapmalısın! "
Güçlü inançlarla dolu bir yüzdü. Yüzü, Yoo Jonghyuk'un böyle davranacağına küstahça güvence verdi.
'Hadi, öldür onu! Ve…!"
Kılıç hareket etti. Ama bunu izleyen, kesilen etin sesi değildi.
Kwajik!
Havari'nin başı, üzerine basıldığında patladı.
Kişi bir avatar olduğu için ölmezdi, ancak ciddi psikolojik zarar görürdü.
Yoo Jonghyuk'un kılıcı kısa süre sonra kaldırıldı.
"O geveze bir piçti."
Biraz şaşırdım. Yoo Jonghyuk beni bağışlamayı mı seçti? Biraz sarsılmış hissettim. Emin değildim ...
Yoo Jonghyuk uzaklaşmadan önce bir an bana baktı.
"Hey! Nereye gidiyorsun?"
Bu pislik, çok havalı olduğunu düşünüyor olmalı.
… Dürüst olmak gerekirse, biraz havalıydı.
"Sadece bekle! Lee Jihye ile ayrılacak mısınız? "
"Gelecek değiştiğinden, plan da değişti."
''Neden benimle birlikte hareket etmiyorsun? Sana yardım edebilirim."
Yoo Jonghyuk bana döndü. Gözlerinde refleks olarak küçüldüm.
'Borç ödendi. Son iyiliğim, bayrağını kaldırmamak. "
Bu piç? Ama bu şekilde geri çekilemezdim.
"Her halükarda, sizi gruptan çıkarmadıkça istasyonu terk edemezsiniz. Cezayı almak istiyor musun? "
Yoo Jonghyuk elini yavaşça kılıcının kabzasına doğru hareket ettirdi. Hızla ekledim.
'Planının ne olduğunu biliyorum. Jung-gu'ya gitmiyor musun? Kral'ın Yolu'nda yürüyerek siyah bayrağı tamamlamak sizin amacınız. Sana yardım edeceğim."
"Şu anda bayrağını almayı tercih ederim."
'O zaman dene. Kılıcın mı daha hızlı yoksa dilim mi daha hızlı? "
Bu bir kumardı. Yoo Jonghyuk, cezanın etkisi ortaya çıkmadan boynumu bıçaklayabilirdi.
'Jung-gu'ya gitmenize gerek yok. Kuzeye git. Zalim Kral'ın bölgesi sizin olacak ve büyük bayrağınızı oluşturmanıza yardımcı olacak. Bayrak almak ve düşmanı ortadan kaldırmak, bir taşla iki kuş vurmak değil mi? "
"Ben bunu kendim yapabilirim."
'Dördüncü senaryonun sonuna 48 saat kaldı. O sırada 20 istasyonu işgal edip siyah bayrağı tamamlayabilir misin? "
Yoo Jonghyuk'un elleri tereddüt etti. O yakalandı.
'Ayrıca… kuzeye gitmek için bir sebebin yok mu? Elbette şu anda aile üyenizi atmayacaksınız? "
"…Sen."
"Sükunetini Koru. İyi niyetle konuşuyorum. Gerçekten yardım edeceğim. "
Yoo Jonghyuk'un kızgın gözleri bir an bana baktı. Atmosfer gergindi. Öldürme amacı kısa sürede ortadan kayboldu.
"Dünyada özgür diye bir şey yok. Koşullarınız nelerdir? "
Beklendiği gibi, regresör bunu fark etmekte hızlı davrandı. Gülümseyerek, “Çok basit. Bana sadece bir şey bildirin. Durumum bu kadar basit. "
"Nedir?"
"Biraz önce bastığın adam, özelliği nedir? Biri 'inen son kişi' olurdu. Diğeri nedir? "
Bir süre sonra Yoo Jonghyuk ağzını açtı.
***
10 dakika sonra Jung Minseob ve Lee Sungkook'u aradım. İkisi ayrı bir meseleydi. Ağzımı açamadan önce Jung Minseob sordu.
'Sonunda, o adam neydi?'
Sormadan önce bir an tereddüt ettim.
"'SSSSS dereceli Sonsuz Regresör' romanını biliyor musunuz?"
"Ah, okudum!"
Lee Sungkook elini kaldırdı.
'Textpia'nın bir numaralı platin romanı değil miydi? Gerçekten eğlenceliydi ... "
'Ah, bu doğru. Unutmuştum ama şimdi hatırlıyorum. Nasıl bitti? "
İkisi, anılar ortaya çıktıkça yüksek sesle konuşmaya başladı. Beklendiği gibi, bu adamlar Hayatta Kalma Yolları'nı okurlarsa web romanlarıyla ilgilenmelidir.
"Her tür öğe vardı ama ... yine de eğlenceliydi."
Aslında o romanı okudum. Hayatta Kalma Yolları'nı okuyordum ve 'Bugünün En İyisi' listesinde olduğu için yanlışlıkla tıkladım. Sonra romanın gelişimini ve ortamını görünce şaşırdım.
- Sonsuz bir regresör psikopat.
- Aşkın varlıklardan sponsorluk.
- Akış sistemi.
- Saçma görevler içeren bir hayatta kalma oyunu.
Aslında bunlar ortak ayarlardı. Sorun, ortak ayarların ayrıntıları ve bunların birleştirilme biçimiydi. Okur okumaz bir yorum bırakmıştım.
- Bu intihal, Hayatta Kalma Yolları değil mi?
Hatırladım. Bir intihal tartışmasından ziyade, onu kötü bir romanla karşılaştırdığım için eleştirildim.
SSSSS dereceli Sonsuz Regresör okuyucularından korkunç mesajlar aldım.
- İşin orada değil mi? Rahatsızlık yaratmayı bırakın ㅉ ㅉ
Öfkeliydim ve hatta Hayatta Kalmanın Yolları'nın yazarına bir not bile gönderdim. Sonra yazar bir şey söyledi. Daha iyi bir ruh hali içindeydi çünkü görüşlerin sayısı artmıştı. Yazarın acınası olduğunu düşündüğüm için üzüldüm.
Lee Sungkook, "Ama neden bu romandan bahsediyorsun?" Diye sordu.
"1. Havari, SSSSS dereceli Sonsuz Regresörün yazarıdır."
'Huh? Olamaz. "
Bu yazar Hayatta Kalmanın Yolları'nı bilirdi.
Artık dünya romana dönüştüğüne göre, romanı intihal eden bir yazar bu dünya üzerinde telif hakkı iddia edebilirdi. Buna ek olarak, 'vahiy'in saçma ortamını ekledi.
Bazı açıklamalardan sonra Jung Minseob anladı ve saçma bir ifade yaptı.
"İntihal edilmiş bir roman mıydı?"
"Evet."
“Bir düşünün, roman benzerdi… Eski olduğu için iyi hatırlayamıyorum… Neden o roman aklımda ilk olarak ortaya çıkmadı? Ben çok daha ünlüydüm. "
"Öznitelikten mi kaynaklanıyor? Sadece okuduğumuz kısım açıldı. 'SS' kısmı da kafa karıştırıcı çünkü onlarla birlikte çok fazla roman var. "
"Böylece? Her halükarda, 1. Havari bir intihalci mi? O zaman bir metin versiyonuna sahip olacak ... "
Başımı salladım ve dedim.
'Belki de kendi intihal çalışmasının bir kopyası vardır. Bu dünyanın geleceğini bir dereceye kadar görebilmek için orijinalin konusunu kopyaladı. "
Bu değişen dünyada bile bir intihalcinin başarılı olduğunu düşünmek acı vericiydi. Adaleti uygulama zamanı gelmişti.
'O halde ona karşı kazanmak imkansız değil mi? Orijinali sonuna kadar kopyaladıysa ... "
"Sonuna kadar değil. Sadece ilk kısımları kopyaladı. Daha sonra intihal tartışmasını önlemek için erkenden dururdu. Biraz daha zaman geçtikten sonra bil2ıdiği bilgiler azalacaktır.
"Bunu nasıl biliyorsun?"
"Sadece biliyorum."
Doğaldı. 100'lerdeki bölümlerde Hayatta Kalmanın Yolları'nın tek okuyucusuydum.
"Affedersiniz, Temsilci-nim orijinal çalışmayı ne kadar okudu…?"
'Ondan önce yapmanız gereken bir şey var. Kesin konuşmak gerekirse, birlikte yapmamız gereken bir şey. "
Omuzları sertleşti.
Bana daha önce söylemedin mi? Peygamberler, Zalim Kral tarafından vuruldu. "
“Ah ... belki hala kullandığı birkaç kişi vardır.
"Gerçekten mi? O zaman daha iyi. "
"Evet?"
Senaryo sona erene kadar kalan süre 48 saatti.Zalim Kral'ı avlamak istersem, bunu tek başıma yapmak zordu.
"Bu adamların bilgilerini rahatsız edeceğim."
Zalim Kral peygamberleri kullanıyor olsaydı, bundan faydalanabilirdim.
"Vahiylerin bir kısmını açığa çıkarın."
''Huh? Nasıl…?"
Neden bahsettiğimi hala anlamadılar, bu yüzden nazikçe açıkladım.
"Şu andan itibaren, SSSSS dereceli Sonsuz Regresörün bir metnini oluşturup yayacağız."
Birkaç düşman varsa, cevap onların birbirleriyle savaşmasını sağlamaktı.
::::::::
:)
Önceki Bölüm Sonraki Bölüm
Yorumlar
Yorum Gönder